ÖNBİLGİ
Kitaba adını veren hikâye ŞAHAN’ dır. Bu hikâye
başak bir özellik arz etmektedir. Diğer dokuz hikâye de Şahan’la beraber aynı
bölgenin kültürel potansiyelini işlediği için bu anlamda tamamlayıcı bir unsur
olmuşlardır. Aslında ‘Şahan’ tek başına bir roman çalışması da olabilirdi.
Edebi tasnifinden ziyade Afşin-Elbistan yöresinin potansiyelinin işlenmesi
açısından bu hikâyeler bir bütünlük arz ettiği için aynı kitapta toplanmasında
bir sakınca görmedik.
Okuyucular Afşin ilçesinin merkezinde yaşanmış
gerçek bir anlatım olan ŞAHAN’a ilaveten, ‘Demirci Halil’ ile Dağlıca’ya,
‘Telli Senem’ ile Tanır’a, ‘Kırılan Güller’ hikâyesi ile Abdurrahim Karakoç
ağabeyin ilçesi Elbistan’a, ‘Elif Nine’ ile eski vekil Edip Özbaş’ın
şahitliğine, ‘Develeri Oynatmak’ ile yine eski vekil Saffet Topaktaş’ın
anlatımın ilaveten, bu satırların
yazarının hayatında iki kesit olan
‘Çalkantılı Yıllar ve Halk Mahkemesi’ tecrübesiyle 12 Eylül 1982 öncesine kanat
açabiliriz.
Yazılı kaynaklarımıza küçük de olsa bir nebzecik
katkıda bulunma bahtiyarlığı bize yeter.
ARKA KAPAK YAZISI
-Ben doğduysam isteğimle
değil, istemediğim bir hayat kucağına almış beni yaşatıyorsa, bu hiç de doğru
değil. İnsansam ben, yaşamak hakkımsa, tabiat kuralları insanlar için eşitse,
var olmak, yok olmak kadar doğalsa neden yaşamak hakkım değil.
-Kavgayı, bir ağacın
yaprağına yazmak isterdim. Sonbahar gelince yaprak kurusun diye.
-Öfkeyi bir bulutun
üstüne yazmak isterdim yağmur olup yok olsun diye...
-Nefreti karların
üzerine yazmak isterdim güneş açsın erisin diye,..
-Ve dostluğu ve sevgiyi
yeni doğmuş bebeklerin yüreğine yazmak isterdim, onlarla büyüsün dünyayı sarsın
diye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder